Açlık Oyunları (The Hunger Games) - Suzanne Collins

Açlık Oyunları

Suzanne Collins

Pegasus Yayınları

      Açlık Oyunları kitabı uzunca bir süredir kitaplığımda durmaktaydı. KPSS çalışmalarım nedeniyle kitaplığımdaki dünyadan ayrı kalmıştım. Bugünlerde kitap okumaya müsaitim diyerek kitaplığa yöneldiğimde gözüme ilk çarpan kitap Açlık Oyunları oldu. Aslında bu tarz seri kitapları tüm kitaplar elimde olmadan okumaya başlamak istemem ancak serinin ikinci kitabı olan Ateşi Yakalamak'da elimdeydi ve sete başlamaya karar verdim. Elimdeki kitap ilk baskı ve 2009 yılında çıkarılmış.
      Kitabı elime alıp başladığımda ilk sayfalarda izlenimim bir gençlik kitabı olduğuydu ama ilerledikçe yazarın zekice yazdığı kitap ilgimi çekmeyi başardı.

Suzanne Collins

       Hikayemizin başrolü ve anlatımı kendisi yapan hanımefendinin adı Katniss Everdeen. Bütün hikayeyi Katniss'in anlatımıyla okuyoruz. Hikayemizde Capitol dediğimiz zenginlerin yaşadığı şehir ve bunun dışında insanların her birinin belli işlerle uğraştığı 12 Mıntıka (Orijinal adı kitapta District olan bölgelere kitap çevirisinde mıntıka denilmiş.) vardır. Katniss, küçük kızkardeşi Prim ve annesi 12. Mıntıka'da yaşamaktadır. 12. Mıntıka maden işleri ve kömür işlemeyle uğraşmaktadır ve kahramanımız Katniss'in babası yıllar önce bu kömür çıkarırken maden kazası sonucu ölmüştür. Katniss ailesinin bakmak için gizlice 12. Mıntıka sınırları dışına çıkarak avlanır ve normalde yasak olan bölgeye çıkışına 12. Mıntıka görevlilerinin işine geldiği için izin verilir.





       Capitol'ün koyduğu kurallar ışığında halkın isyan etme riskini göz önüne almamak için her yıl "Açlık Oyunları" adını verdikleri bir şov ortaya koymaktadırlar. Bu şov için 12 mıntıkanın her birinden 12-18 yaşları arasında bir kız, bir erkek çocuk kura ile çekilir. İşe bakın ki 74. Açlık oyunlarında bir kader oyunu yaşanmış ve kahramanımız kendisini Açlık Oyunlarının içinde bulmuştur.  Bu oyunlardaki amaç mıntıkalarda yaşayan herkese hayatınız bizim kontrolümüzde, bakın sizin çocuklarınıza birbirlerini öldürtebiliyoruz sizi de öldürebiliriz diyerek gözdağı vermektir.
      Açlık Oyunları her yıl oyun kurucuların düzenledikleri bir arenada 24 "haraç"(Mıntıkalardan seçilen yarışmacılara bu ad veriliyor.) birbirini öldürüp hayatta kalmaya çalışacaktır. Oyunun başında herkes silahsız şekildedir. Ancak eşit koşullarda yarışa başlayan yarışmacılar daha oyunun ilk saniyelerinden itibaren belli hediyeler ve silahlarla kuşatılır. Açlık Oyunları'ndan galip çıkan kişiyi zenginlik ve şöhret beklemektedir.
      Tabii ki her mıntıkadan gelen haracın kendisine destek olacak oyun dışında bir ekibi vardır. Onların amacı sponsor bulup kendi haraçlarına destek sağlamaktır. Bunun yanı sıra oyun kurucuların amacı ise bu öldürme oyunun sıkıcı olmaması için uğraşmaktır. Oyuna doğal olayları etkileyecek şekilde katkıda bulunabilirler. Örneğin yağmur yağdırabilir, rüzgar estirebilirler isterlerse oyunu bir çölde isterlerse de bir ormanın içinde yaptırabilirler. Oyunun sıkıştığı zamanlarda hediyeler verileceğini duyurup haraçları birbirleriyle karşılaşabilecekleri bir alana yönlendirebilirler.
      Değinmeden geçemeyeceğimiz kitap kahramanlarımızdan ilki olan Gale Katniss'in hem en yakın hemde av arkadaşı. Gale ile birlikte ava gidip ikisinin farkı yetenekleri ile sürekli avdan elleri dolu dönerler.
      Peeta Mellark 12. Mıntıka'da fırıncı ailenin oğlu olan Peeta kitaba yön veren en önemli kahramanlardan birisi. Katniss ile birlikte Açlık Oyunları'na giden Peeta daha oyun başlamadan tanıtım gecesinde kurduğu cümlelerle kurulu düzeni rayından çıkarmış ve hikayeyi farklı bir yöne doğru sürüklemiştir.

Haymicth ve Katniss Everdeen

     Haymitch kitabın yine hikayenin önemli kişilerinden birisidir. Haymitch 12. Mıntıkanın ilk ve tek Açlık Oyunlarını kazanan üyesidir. Haymitch Açlık Oyunları süresince 12. Mıntıka haraçlarına koçluk yapacak ve onlara oyun sırasında sponsor bularak yardımcı olacaktı.
     Daha fazla anlatmak istesemde çok fazla spoiler vermeden kitabı sizlere komple aktarmadan bu kadar özet yeter hatta belki de fazla bile diyorum ama en azından anlattığım kadarıyla kitaptan hoşlanıp hoşlanmayacağınız konusunda fikir vermişimdir.

        Kitabını okumamış olsamda filmini izlediğim Battle Royale filmi, kitabı okurken aklımdan çıkmadı.Orada da Japon hükümeti bir grup çocuğu ıssız bir adaya bırakıp birbirlerini öldürmelerini istiyordu. Suzanne Collins kitabı yazarken etkilenmişmidir bilemem ama kitap bir çok öğesiyle bana o filmi hatırlattı. Elbette teknolojik gelişmişlik ve hikayenin fantastik öğeleri iki eseri birbirinden ayıran temel etkenler oldu. 

        Yine bu benzerliği düşününce aklıma hemen 2005 yılında izlediğim Japon filmi The Eye geliyor. İzlediğimde çok etkilendiğim bu Hong Kong yapımı filmi 2008 yılında Hollywood eseri olarak gördüğümde çok şaşırmıştım. 2008 yılında gösterime giren ABD yapımı The Eye aynı filmin uyarlamasıydı ve tabiki her zaman olduğu gibi Hollywood aksiyonunu içeriyordu. Bu filmi duyar duymaz giriştiğim araştırma sonucu bir çok Uzak Doğu filminin Hollywood stüdyolarına taşındığını görünce çok şaşırmıştım. Daha çok korku filmlerinde görülen bu alışkanlık etkilenmeden daha çok filmin orijinalinin daha büyük bir bütçeyle çekilmiş neredeyse birebir kopyası olma özelliğini gösteriyordu.

 İşte tüm bunları düşününce Suzanne Collins'in bahsettiğimiz gibi esinlenmiş olup olmadığını bilmiyorum ama Amerikalı yazar ve senaristlerin bu "esinlenmeyi" çok sıklıkla yaptığını gördüğüm için bunun esinlenmeden çok kopya çekmiş olabileceğini düşünüyorum. Yine de ne olursa olsun gayet güzel ve okunası bir eser ortaya çıkarmış Collins. Bu serinin 3 kitaptan oluşacağı önceden de biliniyordu ve diğer iki kitap olan  Ateşi Yakalamak (Catching Fire) ve Alaycı Kuş (Mocking Jay) kitapları da piyasaya çıktı. Serinin okuyucu kitlesini epey etkilediğini gören film yapımcıları ise bunu hemen fırsata dönüştürmek için 2010 yılında ilk kitap olan Açlık Oyunları (The Hunger Games)'n filmi için çalışmaya başladılar. 

         The Hunger Games geçtiğimiz hafta vizyona girdi ve 155 milyon $'lık hasılatı ile hasılat rekoru sıralamasında 3. sıraya geldi. Bunun yanı sıra bugüne kadar aldığı oylarla imdb.com da 7.7 puanla iyi bir film izleyebileceğimizi gösteriyor. Henüz filmi izlemedim Fragmanlarında gördüğüm kadarıyla da sizlere yanlış bilgi vermek istemem. Ama fragman filmin beni tatmin edeceği izlenimini verdi. Filmin fragmanında gördüğüm kadarıyla senaryonun kitaba oldukça yakın olduğunu tahmin ediyorum. 

        Filmin fragmanını izlemek istersiniz diye onu da eklemek istiyorum.

Kitaba verdiğim not: 7/10